İnsanlığın eski düşmanı tüberküloz (TB), bir kez daha en ölümcül bulaşıcı hastalık unvanını kazanmayı başardı. Kar amacı gütmeyen kuruluş TB Alliance’ın başkanı Dr. Mel Spigelman, AFP ile yaptığı görüşmede, dünyanın COVID-19 ile meşgul olması nedeniyle TB’yi yenme mücadelesinin son birkaç yılda önemli ölçüde yavaşladığını söyledi.
Spigelman, “dürüst olmak gerekirse, tüberküloz konusunda hızlı yol alma sürecimizi tersine döndürdük” dedi ve ekledi: “Büyük bir gerileme oldu.“
Spigelman ayrıca, “COVID tarafından zaten aşınmış olan kaydedilen ilerlemenin daha da aşınabileceğinden çok endişeliyim” cümlesini kurdu.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, her yıl 1,5 milyona kadar insan TB sebebiyle hayatını kaybediyor. Tüm TB vakalarının yaklaşık yarısı sekiz ülkede bulunuyor: Bangladeş, Çin, Hindistan, Endonezya, Nijerya, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika.
Karşılaştırma için belirtmek gerekirse, 24 Ekim 2022 itibariyle Johns Hopkins Üniversitesi panosuna göre COVID-19 üç yıldan kısa bir sürede 6,5 milyondan fazla insanı öldürdü. Artık COVID-19’un ölüm oranının her gün yaklaşık 1.449 ölüme düşmesi ile beraber, her gün 4.000’den fazla kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan tüberküloz, bir kez daha en büyük bulaşıcı ölüm nedeni olarak kabul edilmeye başlandı.
2020’de TB programlarının yaklaşık yüzde 80’i hizmetlerde kesinti olduğunu bildirdi. COVID-19 salgını laboratuvar testlerini, tedavileri ve raporlama hizmetlerini etkiledi. Benzer sorunlar sıtma ve HIV önleme programlarında da rapor edildi. Bu yavaşlamanın ölümcül TB vakalarının sayısına nasıl yansıyacağı belli değil, ancak duruma yardımcı olmayacağı kesin.
Tüberküloz (TB) nedir?
Tüberküloz, vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilmesine rağmen, tipik olarak akciğerleri etkileyen bakteriler tarafından yayılan bulaşıcı bir hastalıktır. İnce hastalık veya verem diye de bilinen tüberküloz, tipik olarak uzun süreli öksürük, göğüs ağrısı, ateş, titreme, gece terlemeleri, iştahsızlık, kilo kaybı ve yorgunluk ile sonuçlanıyor.
Hastalık, yüksek ölüm oranına rağmen, tipik olarak 6 aylık dört antibiyotik tedavisi ile mükemmel şekilde önlenebilir. Ancak ilaca dirençli tüberküloz da giderek artan bir sorun haline geliyor. Her yıl TB vakalarının yaklaşık yüzde beşinin yaygın olarak reçete edilen antibiyotiklere dirençli olduğuna inanılıyor.
Daha da kötüsü, TB tedavisinde gerçek bir gelişme eksikliği var. Spigelman, bu durgunluğun başlıca nedenlerinden birinin, tüberkülozun yoğun olarak Güney Yarımküreyi etkileyen “yoksulların hastalığı” olduğu inancına bağlıyor: “Dünya’nın dört bir yanındaki zengin insanlar buna yakalansaydı, bence çok farklı bir tepki görürdük.“