16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın padişah olduğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü olduğu dönemde Osmanlı ordusu Viyana kapılarına dayandı. Birinci Viyana Kuşatması olarak adlandırılan bu ilk sefer başarısız olunca bir süre Avrupa’dan uzaklaştık. Ancak orada hala fethettiğimiz pek çok kale olduğu için bir yüz yıl sonra İkinci Viyana Kuşatması seferi yapıldı ama o da başarısız oldu.
Bu tür savaşlara kuşatma denilmesinin nedeni, bu şehirlerin birer kale olması ve fethedilmesi için kuşatılmak zorunda olmasıdır. Her ne kadar kuşatan taraf avantajlı konumda olsa bile bu işi bozacak pek çok olay yaşanabilir. Tarihi gerçeklere göre biliyoruz ki bu olaylar oldu. Gelin tarihin tozlu sayfalarına bir yolculuğa çıkalım İkinci Viyana Kuşatması neden başarısız oldu, sebepleri nelerdi sorularının yanıtlarını arayalım.
Önce o dönemin siyasi yapısına bir bakalım:
O dönem Avusturya Arşidüklüğü tarafından yönetilen Macaristan’da Protestanlar vardı. Bölgedeki baskın mezhep Katoliklik olduğu için Macarların özgürlükleri kısıtlanıyor, kötü muamele görüyor, ağır vergiler ödemek zorunda kalıyorlardı. Macar prenslerinden olan Tökeli İmre bu duruma isyan etti ve Avusturya’nın ele geçirdiği kaleleri alma mücadelesine girdi.
Osmanlı İmparatorluğu zaten dış politikası nedeniyle dünyada Katolik olmayan azınlıkları destekliyordu. Hatta Tökeli İmre Osmanlı için zaten Macaristan kralı kabul ediliyordu ama Habsburglar yani Avusturya ile Osmanlı arasında 20 yıllık barış için yapılmış Vasvar Anlaşması vardı.
1682 yılına geldiğimizde Tökeli İmre ile Habsburglar arasında yaşanan çatışma giderek daha da şiddetlendi. Habsburg askerlerinin Macaristan sınırlarını aşarak içeri girmeleri üzerine Osmanlı, zaten daha önce kendisinden yardım istemiş olan Macarların bu talebini kabul etti. Dönemin padişahı IV. Mehmet, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’ya emri verdi 6 Ağustos 1682 günü Avusturya Arşidüklüğü’ne savaş ilan edildi.
Osmanlı, ikinci kez Viyana kapılarına gidiyor:
15 aylık bir hazırlığın ardından önce Belgrad’a, oradan da Viyana’ya gelen Osmanlı kuvvetleri, 14 Temmuz 1683 günü İkinci Viyana Kuşatması’nı başlattılar. Şehirdeki sivillerin büyük bir bölümü kaçtı ancak bir kısım asker ve gönüllü direnmeye başladı. Kara Mustafa Paşa’nın amacı, şehri tahrip etmeden almaya çalışmaktı ama zaman aleyhine işliyordu.
Viyana giderek güçten düşüyordu ama Osmanlı’nın beklemesi iyi değildi. Derken olanlar oldu ve Lehistan Kralı Sobieski tam 120 bin kişilik ordusu ile Viyana’ya geldi. Kırım Hanı Murad Giray Han bu kuvveti durduramayınca ister istemez Osmanlı da kuşatmayı bozmak zorunda kaldı. Bunu duyan IV. Mehmet, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın idamına hükmetti, sonra affetti ama haber gidene kadar sadrazamın kafası gitti.
İkinci Viyana Kuşatması nedenlerine bakalım:
- Avusturya devletinin Macarlara kötü davranması.
- Macarların ağır vergi yükü altında ezilmesi.
- Macar prensi Tökeli İmre’nin Osmanlı’dan yardım istemesi.
- Macarların ayaklanma başlatması.
- Bölgedeki mezhep çatışmaları.
Osmanlı İmparatorluğu dış politikası gereği dünyanın farklı noktalarındaki Katolik olmayan Hristiyanlara yardım ediyordu. Macarların yardım istemesi üzerine zaten her zaman bir gözü Avrupa’da olan Osmanlı bunu bir fırsat olarak değerlendirdi ve yardıma gitti. Amacı hem en büyük düşmanlarından birini yenmek hem de Macarların elini güçlendirerek bölgedeki Osmanlı taraftarlığını arttırmaktı.
Madde madde inceleyelim: İkinci Viyana Kuşatması neden başarısız oldu?
- Osmanlı ordusunun topları getirmemiş olması.
- Avrupalı devletlerin Avusturya’ya yardım etmesi.
- Viyana şehrinin güçlü surlara sahip olması.
- Kırım hanının Leh güçlerini durduramaması ve sonra geri çekilmesi.
- Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın yeterince hazırlık yapmamış olması.
- Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın yağma yapmayı yasaklaması nedeniyle ordunun isteksiz olması.
- Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın şehri yıkmadan almaya çalışması.
- Kuşatmanın uzun sürmesi nedeniyle erzakların bitmesi.
Pek çok tarihçiye göre İkinci Viyana Kuşatmasının başarısız olmasının temel nedeni Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’dır. Topların getirilmemesi gibi büyük bir hatanın yanı sıra o dönem askerin temel geçim kaynağı olan fetih yağmasını yasaklaması yapılacak en yanlış hamlelerden bir tanesiydi.
Diğer bir neden de yine Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın şehri yıkmadan almaya çalışmasıdır. Etrafı kalın surlarla çevrili bir şehri tamamen yok etmeseniz de biraz yıkmadan almak mümkün değildir. Bazı kaynaklara göre Kırım Hanı Murad Giray Han, Lehlerin geçmesine bilerek izin vermiştir. Bunun nedeni olarak da yine bizim sadrazamın Kırım hanına karşı aşağılayıcı şeyler söylemesi görülüyor. Yani cezasını hak etmiş desek yanlış olmaz.
İkinci Viyana Kuşatması bozgununun sonuçları:
- Osmanlı duraklama döneminin başlangıcı oldu.
- Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa idam edildi, yerine Kara İbrahim Paşa getirildi.
- Avrupa devletleri psikolojik güç kazandı.
- Avusturya, Lehistan, Venedik, Malta ve Rusya Kutsal İttifak kurdu.
- Osmanlı, Avrupa’dan çekilmeye başladı.
- Macarlara ait olan Vişgrad, Budin, Uyvar kaleleri Avusturya’nın eline geçti.
Viyana bozgunu maalesef yalnızca bir şehrin alınamamasından çok daha büyük sonuçlar doğurmuş, Avrupa’nın gözündeki yenilmez Türk imajını ortadan kaldırmıştır. Osmanlı’nın Avrupa’daki gücü olan kalelerin bir bir kaybedilmesi nedeniyle ilk kurulduğu günden beri gözü batıda olan Osmanlı maalesef adım adım geri çekilmek zorunda kalmıştır.
İkinci Viyana kuşatmasının başarısız olmasının en büyük sonuçlarından bir tanesi de Kutsal İttifak’ın kurulmuş olmasıdır. Kurulan bu ittifak sonraki yüzlerce yıl boyunca Osmanlı’nın en büyük belalarından biri olacak ve neredeyse yıkıldığı güne kadar sayısız savaşta kaybetmemize neden olacaktır.
Tarihin akışını değiştiren İkinci Viyana Kuşatması neden önemli?
İkinci Viyana kuşatması bozgunu sonrası Osmanlı artık yayılmacı bir devlet olmaktan çıkarak savunmaya geçmiştir. Yeni topraklar kazanmak yerine elindekini korumaya çalıştığı için de Avrupa’nın Osmanlı üzerindeki etkisi artmıştır. En şaşalı günlerin yaşandığı yükselme dönemi sona ermiş ve duraklama döneminin ilk adımı atılmıştır. Belki de en büyük kaybımız, psikolojik üstünlüğü kaybetmek olmuştur. Çünkü o güne kadar batıda yenilmez Türk imajı vardı. Kutsal İttifak’ın anladı ki Türkler de yenilebiliyor. İşte ne olduysa o günden sonra oldu.
Osmanlı’nın batı hayallerinin sonsuza kadar rafa kaldırıldığı İkinci Viyana Kuşatması neden başarısız oldu, sebepleri nelerdir gibi merak edilen soruları yanıtlayarak bu savaşın önemli sonuçlarından bahsettik. Kimbilir belki Osmanlı ordusunun başında başka bir komutan olsa, bugün bambaşka bir dünyada yaşıyor olabilirdik.